İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | package i. | paket | ||
The financial package is EUR 4 090 000 per annum. Mali paket yıllık 4.090.000 avrodur. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | package i. | koli | ||
We'll call you when your package arrives. Koliniz geldiğinde sizi arayacağız. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | package i. | ambalaj | ||
That is the case for all components of the package, except for fruit juices. Bu durum, meyve suları hariç, ambalajın tüm bileşenleri için geçerlidir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | package i. | paket | ||
Last but not least, the pay and benefits package must be reviewed. Son olarak, ücret ve yan haklar paketi gözden geçirilmelidir. More Sentences |
||||
Genel | package i. | ambalaj | ||
The instructions are on the package. Talimatlar ambalaj üzerindedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | package | koli | ||
I would like to insure this package. Bu koliyi sigorta ettirmek istiyorum. More Sentences |
||||
Ticaret/Ekonomi | package | paket | ||
If those amendments are retained, the package will be severely undermined. Bu değişikliklerin muhafaza edilmesi halinde, paket ciddi şekilde zarar görecektir. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telekom | package | paket | ||
The report we have put before you tonight, colleagues, contains 55 proposed amendments to the regulation package. Meslektaşlarım, bu akşam önünüze koyduğumuz rapor, yönetmelik paketine ilişkin 55 değişiklik önerisini içermektedir. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Otomotiv | package | paket | ||
The second railway package, like the first, aims to create a common internal market in rail transport. İkinci demir yolu paketi de birincisi gibi demiryolu taşımacılığında ortak bir iç pazar yaratmayı amaçlıyor. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | package f. | paketlemek | ||
General | ||||
Genel | package i. | denk | ||
Genel | package i. | deste | ||
Genel | package i. | bohça | ||
Genel | package i. | paketleme | ||
Genel | package i. | ambalaja benzeyen şey | ||
Genel | package i. | pakete benzeyen şey | ||
Genel | package i. | kompakt ünite | ||
Genel | package i. | farklı bileşenlerden oluşan bütün | ||
Genel | package i. | (bütün olarak ele alınan) bağlantılı öğeler grubu | ||
Genel | package i. | gösterime hazır eğlence programı | ||
Genel | package i. | gösterime hazır eğlence programı serisi | ||
Genel | package i. | çıkarların birleşimi | ||
Genel | package i. | menfaatlerin birleşimi | ||
Genel | package i. | (pazarlıkla ulaşılan) sözleşme karı | ||
Genel | package i. | (genellikle özel fiyata sunulan) hizmet ve ihtiyaç kombinasyonu | ||
Genel | package i. | hazır bilgisayar programı | ||
Genel | package i. | hazır bilgisayar programı ile bağlantılı yazılım koleksiyonu | ||
Genel | package i. | satışa hazır ürün | ||
Genel | package i. | nihai ürün | ||
Genel | package i. | tamamlanmış ürün | ||
Genel | package i. | tatil paketi | ||
Genel | package f. | ambalajlamak | ||
Genel | package f. | paket etmek | ||
Genel | package f. | eğlence paketi oluşturmak | ||
Genel | package f. | ilgiyi artıracak şekilde sunmak | ||
Genel | package f. | koruyucu örtü ile sarmak | ||
Genel | package f. | ambalajlamak | ||
Genel | package f. | paketlemek | ||
Genel | package f. | ayrı ünite olarak satmak | ||
Genel | package f. | ayrı ünite olarak değerlendirmek | ||
Genel | package f. | (ayrı ürünleri) tek ünite olacak şekilde beraber gruplamak | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | package i. | ambalaj | ||
Ticaret/Ekonomi | package | paketlenmiş eşya | ||
Law | ||||
Hukuk | package i. | ambalaj | ||
Media | ||||
Medya | package f. | (tamamlanan kitapları) yayımcının satması için derlemek | ||
Advertising | ||||
Reklam | package f. | dikkat çekici bir şekilde sunmak | ||
Reklam | package f. | ilgi çekici bir şekilde teklif etmek | ||
Technical | ||||
Teknik | package i. | bobin | ||
Teknik | package | sarmalama | ||
Teknik | package | paket program | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | package i. | yazılım dağıtımı için gerekli dosya ve talimatları içeren bir nesne | ||
Bilgisayar | package | sarmalaç | ||
Bilgisayar | package | paket program | ||
Football | ||||
Futbol | package i. | futbol formasyonu | ||
Futbol | package i. | pozisyon oluşumu | ||
Slang | ||||
Argo | package i. | suç kaydı | ||
Argo | package i. | sabıka kaydı | ||
Argo | package i. | bileşim | ||
Argo | package i. | penis | ||
Argo | package i. | çük |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | this package was delivered to the wrong address expr. | bu paket hatalı adrese teslim edilmiş |
Technical | ||
Teknik | toothed rack of the package holder i. | dişli çubuk |
Teknik | engageothed rack of the package holder i. | dişli çubuk geçirme |
Computer | ||
Bilgisayar | incompatible version of the serializing package i. | serileştirme paketinin uyumsuz sürümü |
Military | ||
Askeri | on-the-job training package i. | görev başı eğitim direktifi |
Slang | ||
Argo | you are the full package! i. | dört dörlüksün! |